SİYASİ VE TOPLUMSAL

Ceza Turizmi

İran’da gümrük sırası. Alabildiğine uzanan bir sıra. Ufka kadar. Elinizde kağıtlar gümrük memuru önündesiniz. Öğlenin hangi saati olursa olsun, ya da mesai bitişine kaç saat kalırsa kalsın, memurun tek cümlesi ömrünüzden bir gün çalabilir: “Cet cörüyüm seherde gel”

Öğrenci Kredi Müşterisi mi?

Bankaların kredi kartı ya da kredi müşterisi kazanmak adına buldukları dahice yollara her gün şahit oluyoruz ancak bunun bir üniversite kanalıyla yapıldığına ilk kez şahit olduk.

Afet ve Ahlak

İnternette bazı haber mecralarında aşırı radikal düşüncelere sahip bazı kimselerin ortalık yerde küçük mitingler yaparak “depremin sebebi fuhuş” demiş olduklarına dair haberler yer aldı. Konu doğal olarak büyük bir hızla sosyal medyada kısmen “kuşku” ile yer aldı.

Terör olaylarına anonimleşiyor muyuz?

Yıl 1964. Mart ayı. 28 yaşındaki Catherine (Kitty) Genovese , işten çıkmış ve New York Queens’teki evine dönmüştü. Arabasını evinin otuz metre uzağına parketmiş ve evine yürüyordu. Kendisini takip etmeye başlayan adamı fark ettiğinde evinin önünde vakit kaybetmek yerine az ilerideki polis istasyonuna kadar gitmeye karar verdi. Baktı ki adam daha hızlı yürüyor, bir kitabevinin…

Anne, Baba, Rol ve Kutsiyet

Bugün bağlandığım bir radyo programında doğada “baba” kurumunun bir geçerliliği olmadığından bahsettim. Genelde sosyal problemlerde ikilemde kaldığımda ya da işin içinden çıkamadığımda doğaya bakıyorum. Bu konu da bir gün Miret Çölek ile yapmış olduğumuz bir sohbette gündeme geldi. Dağınık düşüncelerimi “Doğada baba diye bir kurum yok” diye toplayan odur. 

Böcek diyeti

Ezelden beridir böceklerin tüketiliyor olmasının besin piramidi açısından avantajı bilim adamlarınca dile getiriliyordu ancak kırmızı et fiyatlarının artması ile bugün konu bir çözüm olarak ortaya atılmaya başlandı. Evet, maalesef böyle gidersek fazla değil yirmi yıl içerisinde afiyetle böcek yiyor olacağız. Sebebi ise çok zengin ve verimli bir besin kaynağı olmaları.

Araban Batsın!

Bir papağan gibi aynı söylemleri tekrarlayıp duran bir zihniyet var. Bu zihniyete sahip kişiler birbirlerinin fotokopisi gibi; ve nasıl oluyor anlamıyorum aynı cümleleri aynı kalıpla tekrar ediyorlar. Hani sanırsınız bu yorumun sahibi aynı kişi ve işi gücü internette dolaşarak hep aynı yorumu yapmak: “Araba bile yapamıyoruz” Vallahi de billahi da aratın bu cümleyi internetten. Bu…

Sen yapma Banu Avar!

Zaytung sitesini bilen bilir. “Dürüst, tarafsız, ahlaksız haber” sloganı altında asparagas haber yapar. Kasıtlı ve yanıtlma amaçlı yapmaz. Bilerek yapar. Yani Formula’da LPG kullanılmaya başlanmasından, alacaklı doğan bebeğe kadar… Bir hiciv portalıdır aslında. Çok da ciddi yapıyorlar kimler yapıyorsa… Belli yani: ya aslında da gazeteciler zaten –çünkü çok iyi biliyorlar haber formatı nedir-, ya da…

Eski Osmanlı Coğrafyası’nda Ulaşım Ağları

Türkiye, bölgesindeki liderlik rolünü pekiştirmek için ulaştırma alanını ve THY’nin gücünü kullanmayı amaçlıyor gibi görünüyor. Bildiğiniz üzere havacılık alanındaki en büyük ciddi yatırım TAV’ın Makedonya’daki iki büyük havalimanının işletmeciliğini, bir diğerinin ise inşaatını üstlenmesiyle yapılmıştı. Eylül ayında Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın Makedonya ve hemen arkasından gerçekleştirdiği Kosova ziyaretleri de hesaba katıldığında, aşağıda söyleyeceklerimiz biraz daha…

Aynştayn’ın Atatürk’e mektubu

Geçtiğimiz iki hafta boyunca bu satırlarda daha müreffeh ve teknolojik olarak daha ilerlemiş bir Türkiye’nin hayal olmadığını, geçtiğimiz hafta tanımladığımız 3K ile (Kararlılık, Kendine Güven ve Kabiliyet) her şeyin mümkün olabileceğini söyledik. Güncel örneklerin dışında bilhassa tarihin kaydettiği bazı konuları da anlatmak yerli yerinde olacaktır düşüncesiyle, bu hafta da geçmişte yaşanmış önemli bir olaydan bahsedeceğim….

Yağma Endüstrisi

“Enkaz altındayım, elim kolum dışarda, kafam dışarıda… Birileri geldi ve yardım edecek sandım. Az ileride kolunda bilezikler olan enkaz altındaki bir kadının kolu görünüyor. Bana yardım edecekleri yerde gözümün önünde kadının kolunu testere ile kestiler. Ben o sırada bağırırken bana küfür ederek “bağırıp durmasana lan” diye bağırdırlar…” *** IMF’nin tuzağına düşen Arjantin birden başlayan yağmalama…

Matbaa sosyalliği azaltıyor…

Başlık garip. Biliyorum. Aslında bu başlığı ben bundan bir kaç yüzyıl önceki bir gazetenin manşeti olarak düşünmüştüm, ancak gazete olabilmesi için matbaanın da yaygınlaşmış olması gerekirdi. Bu yüzden kendi içinde de bir kısır döngü oluşturuyor. Bu yazıyı okurken varsayımlara ihtiyacınız var. Nesiller arasındaki algı ve bakış açısı farklılığını objektif bir şekilde mukayese etmek ve her…