Kategori: EDEBİYAT

  • ŞU KALPTEN ÖLMELER MATEMATİKTEN…

    ŞU KALPTEN ÖLMELER MATEMATİKTEN…

    Ebil dedem kalpten ölmüş. Ben de ona çekmişim. Hiç görmediğim dedemin adı gariptir biliyorum, pek alışıldık değil. Kendisi de garipmiş, ama “tuhaf” anlamında değil. Naif, sakin, olumlu ve gürültüsüz her şey… Öyle garip… Garibân gibi… Kalpten ölmek de iki türlü. Birincisi şu “eceliyle” denilen. Temiz, sade ve belli bir yaş geçilmişse kişiye yakıştırılabilen. İkincisi de ölmeye…

  • GALAKTİK TİYATRO HAKKINDA

    GALAKTİK TİYATRO HAKKINDA

    yazar:

    kategori:

    Entropol Kitap olarak hazırlayıp yayına e-kitap olarak sunduğumuz, ikisi ödüllü altı öykümü içeren Galaktik Tiyatro hakkında Fabilog.com‘dan Özgün Muti harikulade bir eleştiri ve değerlendirme yazısı kaleme aldı. Fabilog ailesine ve kendisine teşekkürlerimi iletirken söz konusu yazısının bağlantısını paylaşmak isterim: http://fabilog.com/galaktik-tiyatro-tevfik-uyar/

  • Galaktik Tiyatro Çıktı!

    Galaktik Tiyatro Çıktı!

    Entropol Kitap ile birlikte giriştiğimiz ilk iş, “Fırıldak” ve “Son Mektup” gibi ödüllü, “Galaktik Tiyatro” gibi seçilmiş ve üçü de daha önce farklı dergilerde yayınlanmış olan toplamda 6 adet öykümü birleştirmek oldu.

  • Karamsar Kötümser Körümser

    Karamsar Kötümser Körümser

    Havalar güzel. Güzel olması kötü. Çirkin bir şey kışın yaz yaşamak. Bugün çirkin olmasa da yarının çirkinliğini şimdiden iyi anlatıyor bizlere. “Gelecekten kimse haber veremez” yalan. Gayet de veriyor. Uzun yıllardır da verdi zaten; bilim insanları gayet de güzel anlattılar. Onları bir kenara bıraktım: Gelecekten haber veren bizzat geçmişin kendisidir: Anasaziler, Paskalya adalılar, Mayalar… Önce…

  • KUYRUKLU YILDIZ

    KUYRUKLU YILDIZ

    Doğarken anlatmadılar. Anlatsalar anlamazdık. Hayatın özelliği hepimize sürpriz yapmış olması. Yavaş diye anlamıyoruz; uyanın! Kandırılmadık bile. Öylece sürpriz yaptılar ve sonradan öğrendik: Bir sürü kuralı varmış fiziğin. Bir sürü kralı varmış dünyanın, zalim hem de. Bir sürü yaralı bereli insan, ki anlamı yok, bir dram, bazen dua ve hep satılan uyku hapları. Neyse ki gökyüzü…

  • TÜYAP KİTAP FUARI VE İTHAKİ ANTOLOJİSİ’NDEKİ ÖYKÜM

    TÜYAP KİTAP FUARI VE İTHAKİ ANTOLOJİSİ’NDEKİ ÖYKÜM

    yazar:

    kategori: ,

    3 Kasım 2013 Pazar günü “imza günü” kapsamında İstanbul Beylükdüzü’nde TÜYAP kitap fuarında olacağım. Bildiğiniz üzere daha çok internette yazıyorum. Bugüne dek basılmış tek kitabım var. Geçtiğimiz TÜYAP fuarında ön anlaşmaya vardığım yayınevinin sahibi biz anlaşmaya vardıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle işten elini eteğini çekti (kendisine tekrar tekrar acil şifalar…). Hal durum böyle olunca biri…

  • TEKERRÜR

    TEKERRÜR

    Gayrinizami bir harbin vazifesi belli olmayan neferleri, yorgun ve düşkünler nöbet icra etmekten. Görünen o ki kimi meydanda, kimiyse haberleşmeyi sağlamakta “baş belaları” üzerinden, amma ve lakin, hiçbir şeyini harcamıyorsa herkes dikkatini ve konsantrasyonunu harcıyor. Gördüğüm o ki kimse işini gücünü yapamıyor, gördüğüm o ki insanlar ümit ve ümitsizliğin girdabında yutuluyor, gördüğüm o ki kamu…

  • ÖYKÜ: HÂD

    ÖYKÜ: HÂD

    Adını sordum, Ayten’miş. Az önce götürmüşler. “Kim?” diye sordum; kimse bilmiyor. Götürenlerden için “Kelli felli adamlar” dediler. Az ötedeki kaldırımda Ayten’i götüren aracın gittiği tarafa yüzü dönük oturan, dişlerini göstere göstere de zaferini ilan eden biri oturuyor. Kollarını çemremiş, bir eli dizinin üzerinde. Onun yanına gittim. Bir an bana çorbasına düşmüş bir sinek gibi baktı…

  • LACİVERT DERGİSİ 49. SAYISINDAKİ DENEMEM

    LACİVERT DERGİSİ 49. SAYISINDAKİ DENEMEM

    İki ayda bir yayınlanan ve 24.01.2013 tarihinde 49. sayısı yayınlanan istikrarlı edebiyat dergisi Lacivert Öykü ve Şiir Dergisi’nin bu son, 49. sayısında “Hap Edebiyatı” adlı denememe yer verildi. “Hap Edebiyatı” adlı yazım, çok kısa öykü türü hakkında bir değerlendirmemi ve sosyal medyada giderek kendine daha çok yer bulan bu edebi türün sınıflandırılmasıyla ilgili eleştirilerimi içeriyor.…

  • TBD 14. BİLİMKURGU ÖYKÜ YARIŞMASI İKİNCİLİĞİM VE ÖYKÜM

    14 yıldır Türkiye’de istikrarlı bir biçimde bilimkurgu öykü yarışması düzenleyen Türkiye Bilişim Derneği’nin öykü yarışmasına bu yıl ilk kez katıldım. İlginç de bir kuralı vardı: Çok kısa öykü, 10 tweet’i, yani 1400 karakteri geçmeyecek. Gerçekten bu kadar kısa bir öykü yazılabilir miydi? Kolları sıvadım ve “Son Mektup” adında bir öykü yazdım. Öyküm, yarışmada ikincilik ödülüne…

  • KAT’İ TEMİNAT

    İç içe bükülüp kıvrılmış her şeyi bırakınca açılacak kabul ettim. Açılınca kırışık kalacak olmalarını da kabul ettim. Kırışık denen şeyin gölgeli halini de kabul ettim. Kırışık şeye bakınca, düz görmeyeceğim… Kabul ettim… Düz görmek için düşünmemek gerek ya, onu da kabul ettim. Düşünmemek için ölmek gerek, kabul ettim. Ölmek için kaybedecek bir şeyinin olmaması gerektiğini…

  • ÖYKÜ: BİR KEDİ HİKAYESİ

    yazar:

    kategori:

    Her şey bir Mart ayının gelip çatmasıyla başladı. Memeli doğasıdır, anlarım: Kedimde bir haller var. Hani anlayışlı da bir insanım ama bir de kokmaya başladı ki sormayın. O kokuyor, ben korkuyorum. Korkuyorum ama sevgimi yitirmekten. Ezelden beridir burnum kokulara çok hassas ve kumuna pisleyip geldiğinde bir süre onu göresim gelmiyor. İtmeye yönelik güçlü bir duygu…