Motor Savaşları

yazar:

kategori:

14 Eylül’deki yeni F-35 bütçe taslağında ikinci alternatif motora ayrılan bütçenin kesilmesine geçtiğimiz hafta Obama’nın da destek vermesi ciddi şekilde yankı buldu.

Yeni bütçe ile maliyetleri düşürülmeye çalışılan F-35 projesinde süren yarış, bütçede alternatif motora ayrılan payın geri çekilmesi talebiyle P&W lehine sonuçlanma sürecine girdi. Taraflar hem kamuoyunu, hem de senatörleri etkilemek için ciddi bir propoganda yarışında.

Pratt & Whitney, Boeing’in tanker ihalesinde gerçekleştirdiği ve başarısını tasdik ettiği bir projeyi uygulayarak konu vatanseverlik eksenine çekerek, propoganda tabanlı bir kampanya yürütüyor. Konuyla ilgili karar verme sürecinin devam ettiği şu günlerde “Senatörünüzü uyarın” şeklinde otomatik mail sistemi kuran Pratt & Whitney, www.f135engine.com adresinden kampanyayı tabana yaymaya çalışıyor.

Rolls Royce ise İngiltere hükümetinin de desteğiyle kısa vadede kâr ettiriyor gibi görünse de uzun vadede zararlı olacağı yönünde bir kampanya yürütüyor. Obama’nın direkt olarak talimat vermesi ise GE-Rolls Royce birlikteliği için ciddi bir kaygı yaratmış durumda. Olayı sadece “teknik üstünlük” bazında ele alan bir diğer propoganda sitesi de www.f136.com ancak P&W gibi vatanseverlik ekseninde bir propoganda yapılamadığı için ilk bakışta F135 için daha başarılı bir “internet propogandası” yapıldığı izlenimi elde edilebilir.

İngiltere ise Rolls Royce’un konuyla ilgili mağduriyetini önlemek için diplomatik yolları devreye soktu. Karardan bir kaç gün sonra senatoya mektup yollayan İngiltere Savunma Bakanı Liam Fox, konuyla ilgili düşüncelerini iletti. Senato’nun ilgili komitesinde (Senate Armed Services Committee) değerlendirilen mektup komite başkanı Carl Levin tarafından kongreye okundu.

Mektuba İngiltere’nin şu ana dek 2 milyar USD ile projeye en fazla finansman sağlayan ülke olduğunu ifade ederek başlayan Fox, başta STOVL (Kısa kalkışlı ve dikey inişli) modelin uçuş kontrolleri olmak üzere bir çok önemli teknolojinin üreticisi olarak İngiltere’nin programın önemli üyelerinden birisi olduğunu belirtiyor. ve lazer  göre Liam Fox, F135 motorunun yaratacağı bir tekelin önemli dezavantajları olacağından bahsediyor. Bu bağlamda projenin gidişatında söz sahibi olması gerektiğini “ima” eden İngiltere, uçağın motoru gibi önemli bir parçanın sadece tek kaynaktan temin ediliyor olmasının çeşitli risk ve zaafiyetlere sebebiyet verebileceği gibi ekonomik olarak da mantıklı olmadığını ve yaratılacak bir tekelin programa zarar verebileceğini ifade ediyor. Burada amaçlarının Rolls Royce’u kayırmak olmadığını, Rolls Royce’un zaten deniz piyadelerinin kullanacağı F-35B türevinin motor tipinden bağımsız olmak üzere Pratt &Whitney’in alt tedarikçisi olarak taşıyıcı fan motorlarının ve General Electric’in bir alt tedarikçisi olarak da F136 programının içinde olduğunu öne çıkarıyor.

Tezler ve iddialar

İlgili komitenin başkanı Levin, açık olarak ikinci motor programının iptal edilmemesinden yana olan senatörlerden birisi. Zira bu mektuptan bir süre önce resmi kurumların bazı raporlarına dayanarak ikinci motorun tamamlanmasının Pentagon’un ön gördüğü bütçeden daha ucuza çıkacağını ifade eden Levin, Pentagon’un rakamları baz alınarak karar verilmesinin hatalı olabileceğini ifade etmeye çalışmıştı.

Vatansever söylemlerden birisi olan ve F-136 programının iptali 5000 Amerikalı’nın işini kurtaracağına yönelik söylentiler gerçeği yansıtmıyor. Zira F-136 ayağı sadece İngiltere’de olan bir proje olmayacak. Rolls Royce’un açıklamalarına göre ilk etapta ABD’de 2500 kişilik istihdam, üretim safhasında ise yaklaşık 4000 istihdam söz konusu.

Öte yandan ortada bu yarışın zaten daha önce yapıldığı ve Pratt & Whitney lehine sonuçlandığı yönünde bir iddia daha var. 1996’da ilk kez McDonnel Douglas ve Lockheed Martin F-35 tasarımlarının çarpıştığı zaman kazanan tasarım F-22 için geliştirilen P&W F119 motorunu içeriyordu. Bu ise bir çeşit kafa karışıklığına sebep oluyor.

ABD kamuoyunu ve senatörleri etkilemek için bazı mecralarda “Donanmanın gemilerde iki ayrı tipte motoru muhafaza edecek yeri yok”, “F-135 ve F-136 birbiriyle değiştirilebilir olamayacağından bazı uçaklar İngiliz teknlojisine mahkum olacak” gibi komik söylemlerden, “F-136 programı başladığında birim fiyatı belli olmayacağı için ABD sonradan ciddi bir kazık yiyebilir” gibi gerçeği yansıtmayan söylemlere kadar ciddi bir bilgi kirliliği de mevcut.

Ortada gerçek denebilecen neredeyse tek iddia, F135’in şu ana kadar 17500 saatten fazla test uçuşunda kullanılmış olması ve bu sayede rüştünü ispatlamış olması. Zira P&W konuyla ilgili yaptığı her açıklamada F135’in test uçuş saatine konuyu dayandırarak F136’ya karşı teknik bir üstünlük elde etmeye çalışıyor. F136 ise bu yılın sonunda 6 prototip ile ancak 1000 saate ulaşacak gibi görünüyor. Bu da F136’nın belini büken etkenlerden birisi.

Sonuç

İngiltere’nin müşterek geliştirilmiş ya da ithal hava araçlarında kendi motorlarını kullanmak konusundaki takıntılı davranışı da hesaba katılırsa, kongrenin oylarından çok uluslararası ilişkiler devreye girecek gibi görünüyor. İkinci projenin devamı konusunda kongreden hayır çıkması bu uluslararası kuliste Obama’nın elini güçlendirecek bir etken olduğu için önem taşıyor.

Ancak İngiltere’de hizmete dayalı ekonominin masaya yatırıldığı ve bir dizi önlemlerin alındığı şu günlerde ortaya çıkabilecek bir F136 başarısızlığı muhalefet için de iyi bir koz olacaktır.

Olayın başka devletler açısından yansımalarını bırakıp, Türkiye’ye dönecek olursak: Naçizane fikrimce altenatif bir motor, birim maliyeti arttıracak olsa bile, hava kuvvetlerimizin gelecekteki bel kemiğini oluşturacak stratejik bir uçağın tekelleşmiş bir motor üreticisine bağımlı kalması iyi olmayacaktır. Ayrıca TEI, Kale Havacılık, Alp Havacılık gibi yerli firmalarımızın yükleniciliğinde Türkiye her iki motordan belli bir pasta payına sahip olduğundan her iki motor projesinin da alternatifli olarak devam etmesi, Türk Havacılık Endüstrisi’nin ilerlemesi ve bu gelişmelerden zarar görmemesi adına temennimdir.

İyi Haftalar.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir