Elveda Duman, Elveda Zaman

19 Ocak 2008
2 min read

Bir kadındı…Ne istediğini bilir mi bilmez. Kendi başına oynadığı çok kişilik oyunlarıyla yaşayan. Kendi zekasına zekasının kendisine olduğu kadar hayran. Hani boş da değil çok sergide soyut sanat diye yutturulan resimler kadar, soyut bir sanattan fizan kadar uzak.

Bir kadındı, yalnız gecesini korkusuz geçirmek için televizyon açmak yerine bir adamı çağıran. Boş dairenin korkusunu bazen yararken kapı çarpmaları, az önce kendini vurduğu yerden kaldıran, kokusuz, korkulu, yakısız bir grip gecesi kadar zorlu… Sanki tartışmaya zorunlu.

Bir adamdı, sabretmeyi öğreneli çok uzun süre olmayan, düşünceleriyle çoktan yorgun, dağılmış ve parçalanmış. Kötü niyetlerle iyi niyetlerin savaşından azalan. Onun da çok kişi oynadığı tek kişilik oyunları vardı ve korkusuz geçirmek için geceyi biraz yalnızlığa ihtiyaç duyan.

Bir adamdı, samimiyet alışkanlıklarıyla kıvranıp, uzanan bir namlu gibi tehdit saçan takrikkarlıklara ne bir kalkanı, ne de yukarıdan bakıp burun kıvıracağı bir balkonu olan. Bir adamdı az önce bahsedilen kadının yanında yatan.

Kendini çok akıllı sanıyordu ya kadın, öyleydi ama her plan gibiydi planı ancak onu planlayan kadar mükemmel olan. Bir adamdı ya iyi ve kötüyü birbirine karıştıran da karışan ve kimi zaman ustalıkla iyi ve kötüyü birbirine karıştıran, bilerek, bir duygusal anda kendini karşılayan.

Alkollüydü adam, ego sarhoşuyken planın fitil fitil işlediğini sanan kadın, anlamışken neyin ne olduğunu alkollü adam. Adam duvarda bir “ateşle barutun yan yana durabileceğini” iddia eden yazarın kendisinin ya da yazısının beğenildiği için mi yoksa göstermelik mi duvarda durduğunu anlamaya çalışırken, hangi duyguya muhtaç olduğunu bilmeyen kadın da ispatlarcasına mı bilinmez, koynuna alıyordu adamı koynundan uzak tutarak.

Nitekim soğuk ve biçimsiz uykunun sabahında ancak tutan şey her şeyi dengesinde biraz sabırdı ve biraz da duman, ateş olmayan yerden çıkan… Kötü bir dilim olarak katılıyordu geçmiş pastasına tüm gece anlamsız geçen zaman.

Bir daha yaşamamak dileğiyle,

Elveda duman, elveda zaman.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir