Blog blog söyle bana…

Bazı okurlarımdan beklenmedik eleştiriler aldım…

Beklemediğim şey eleştirilerin içeriği değildi. Beni “Hep teknik yazılarınızı koyuyorsunuz artık. Biraz daha güncel, edebi ya da sizle ilgili, hayatla ilgili yazılarınız nerede?” diyen okurlarımın bulunmasıydı…

Elbette okunduğumu biliyordum. Site istatistikleri var, geri beslemeler, yorumlar var. Bu yolla tanıştığım kıymetli insanlar var. Ancak yine de beklenmedik oldu benim için. Güzel de oldu.

Aslında haklı bir eleştiri. Ne zamandır kendime ve hayata dair bir şeyler yazamıyorum. Bunda şu son 6 aylık süreçte ailecek yaşadığımız sağlık problemleri, benim iş yoğunluğum vb. bir çok etken var. Düşünmeyi bile bırakmıştım diyebilirim. Bugünlerde yeniden başlamış olduğumda farkettim bunu. Hakikaten: Sorgulamayalı, sual etmeyeli ne kadar zaman olmuş?

Bir de ilerleyen ve levmettiğim kendi rasyonel karakterim beni ele geçiriyor.

Duygu lazım biraz. Duygusallık lazım… Havacılıkla ilgili olmayan son on yazıya bakınca bu defa biyoloji, felsefe vs. ama bir şekilde teknik ya da bilimsel yazılarla karşılaşıyorum. Geçtiğimiz günlerde “Dünya Oteli”ni yazmış olmam sırf bu yüzdendi…

Şimdi karar verdim, artık mütemadiyen bir şeyler karalayacağım. Yazmanın ve yazıyor olmanın beni rahatlattığını da tamamen unutmuştum ve bunu da yeniden hatırlamamda bana yardımcı olacak yazmak.

Abartıp çok hızlı girersem kusura bakmayın.

Sevgiler.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir