Avrupa’nın “sorunlu” projelerinden birisi olan A400M Askeri Nakliye Uçağı Projesi, Türkiye’nin de asil katılımcısı olmasından dolayı uzun süredir takip ettiğim hassas konulardan. Temelleri 1985’te atılan, Türkiye’nin 1988’de katıldığı ve 2003’te imzalanan sözleşmelerle resmen devreye giren projenin gerek ortak ülkelerden, gerekse Airbus’tan kaynaklanan olumsuzluklarla bir yılan hikayesine döndüğünü daha önce yine bu sütunda yazmış olduğum “A400M Projesi Sürüncemeye Girebilir” başlıklı yazımla aktarmıştım.
O yazımda ortak ülkelerle Airbus arasındaki gerilimin arttığını, sipariş verenlerin sipariş sayılarında azaltıma gittiğini vb. bilgileri detaylıca aktarmıştım. Özellikle İngiltere’nin siparişlerinden vazgeçmesi ve projeden çekilmesi halinde A400M projesinin rafa kaldırılacağını da belirtmiştim.
24 Temmuz’da gerçekleşen üye ülkeler Savunma Bakanları toplantısından çıkan sonuç en az İngiltere’yi, en çok da Fransa’yı memnun edecek şekilde sona erdi. İngiltere, projeden çekilmeyi en şiddetle isteyen, dile getiren ve hatta A400M’lerin gelmemesinden doğan operasyonel boşluğu doldurmak için hazırlıklarını tamamlayan ülke idi. Fransa ise bünyesindeki Airbus ile bu projeden ekmek yiyen en büyük ortak olacak. Bu yüzden İngiltere’nin çekilip çekilmemesi de en çok Fransa’yı ilgilendiriyordu.
Zira 27 Temmuz’da Fransız Savunma Bakanı Herve Morin’in, Fransız Ekonomi gazetesi Les Echos’ta yayınlanan röportajında bu köşe kapmaca açık bir şekilde itiraf edilmiş. Morin: “İngiltere’yi ikna etmek zor oldu” diyor”Sevilla’da ki buluşmada işin en zor kısmı İngilizleri program dahilinde tutabilmek oldu. İngilizleri ikna edebilmek için EADS’nin İngiltere’ye bazı özel imtiyazları sağlamasını (başta Fransa ve Almanya) kabul etmek zorunda kaldık.” diyen Morin bu imtiyazlardan birisine örnek olarak İngilizler’in 25 adet A400M uçağını temin etmek amacıyla EADS’ye sağlayacağı finansmandan vazgeçilmesi gösteriliyor.
Bu finansmandan vazgeçilmesi, İngilizler’in operasyonel boşluk nedeniyle acilen temin etmesi gereken iki adet C-17 Globamaster III için yeterli nakdi bulabilmesi idi. Yani bir nev-i, EADS İngiltere’ye gecikmeden kaynaklanan boşluğu doldurabilmesi için borç para vermiş oldu.
Morin’in bir diğer itirafı da A400M uçağının gecikmelerden dolayı pahalanacağının kaçınılmazlığı. Dolayısıyla finansman hamlesiyle İngiltere’nin işin bu tarafıyla olan ilgisi de azaltılmış olarak bir nev-i müşteriyi elde tutma garantisi de sağlanmış. Morin A400M’in tahminen planlanandan % 15 – 20 daha pahalı bir uçak olacağını da itiraf ediyor ancak C-130J ile mukayese ederek A400M’i daha şirin gösteriyor***.
Şimdilik ortak ülkeler ve EADS aynı masaya oturarak soruna çözüm bulmuş görünüyor. Proje, kimse çekilmeden sorunsuz bir şekilde devam edecek. Ancak daha önce de benzer sözler verildiğini ve tekrarlama potansiyelinin olduğunu da unutmamak gerekir, çünkü projenin bu kadar sürüncemede kalmasına sebep olan bazı etkenler ortadan kalkmış değil. Bu etkenlerden birisi, söz konusu uçağın sözkonusu menzil ve performansla geliştirilmesinin zorluğu. Zaten işin burası da şu an muallakta.
Bu muallağa rağmen A400M konusunda ortak ülkelerin geçtiğimiz hafta aldığı karardan beridir Türkiye’de bu konuda bir bayram havası estiriliyor. Eksik ve yanlış bilgiler –ve hatta inançlar- başta basın-yayında olmak üzere devam ediyor.
Bazı yerli gazete ve yayın organlarımızda açık açık “projenin aynı şekilde devam edeceği, sadece teslimat süresinin 3-4 yıl gecikmiş olduğu” cümlelerinin yer aldığını tespit ettim. Bu cümle önemli bir gerçeğin gözardı edilmesi anlamına geliyor, çünkü A400 M projesi planlanan kapasite, menzil ve performans değerleriyle üretilemeyeceği anlaşılmış bir proje olup, son toplantıda da bu gibi parametrelerden hangi oranlarda fedakarlık edileceği açıklanmamıştır. Ancak projenin sadece teslimatının gecikeceğini söylemek olası değildir, çünkü A400M planlanandan daha az yük ya da daha az menzile sahip bir uçak olarak ortaya çıkacaktır.
A400M projesine ortak ülkelerin müzakelerelerinin 23 ekim 2009 tarihine kadar tamamlanmış olması ve yıl sonuna kadar imzaların atılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Arka plan notları:
Temelleri 1985’te atılan, Türkiye’nin 1988’de katıldığı ve 2003’te imzalanan sözleşmelerle resmen devreye giren projenin ilk uçuş ve ilk teslimat tarihleri bir kaç kez ertelendi. 2008’in ilk çeyreğinde yapılması planlanan ilk uçuş hala yapılabilmiş değil. A400M projesine ortak ülkelerin müzakelerelerinin 23 ekim 2009 tarihine kadar tamamlanmış olması ve yıl sonuna kadar imzaların atılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
*** Söz konusu röportajı sağlayan SavunmaSanayi.NET Yayın Kurulu Başkanı Özge Kılınç’a teşekkür ederim.
Bir yanıt yazın