Çağımız bilgi çağı ve 17. Yüzyıldan bu yana bilim insanların en büyük rehberi konumunda. Bilimin ve teknolojinin hayatlarımıza kattıkları ve cehaletle savaşı, insanlık tarihindeki kaydadeğer atılımını son 4 yüzyılda gerçekleştirdi.
Hal durum böyle olunca dolandırıcılığın yeni bir yöntemi de “sözdebilim yaratmak” haline geliverdi.
Sözdebilim kendini bilim gibi gösteren, ama temelde bilimin standartlarını taşımayan, onun metodunu kullanmayan, fakat ağdalı isimler, bilimsel görünümlü unvan ve okullar (akademi, enstitü) ile bilim algısını kuvvetlendiren, sözde uzmanına daha çok para kazandırmayı amaçlayan inanç ve pratikler bütünüdür.
Sözdebilimin külliyen yalan olduğunu iddia etmem zor. Örneğin bugün astroloji de bir sözdebilim olsa da astronomi ondan doğmuştur ve ileride ortaya çıkacak bazı bilim ya da araştırma sahaları bugünün sözdebiliminden doğabilir, ancak bu onların tamamen doğru, güvenilir ve yararlı oldukları ya da şu anki halleriyle akla yatkın oldukları anlamına gelmez.
Astroloji, nümeroloji, akrofonoloji gibi adı bilimmiş gibi görünen inanç sistemlerine tek tek değinmeyeceğim. Bununla ilgili şu an yazıyor olduğum kitabın 2012 yılı ilk çeyreğinde yayınlanacağını ümit ediyorum ve detaylardan orada bahsedeceğim; ancak tüm kadınları ilgilendiren önemli bir mevzuya hemen değinmek istiyorum:
Tesadüf eseri “iddia edildiğini” gördüğüm bir önerme var: Uzun süre sütyen takmanın ya da sütyenle uyumanın göğüs kanseri riskini büyük ölçüde arttırdığı üzerine. Neredeyse tüm kadın sitelerinde bu habere yer verilmiş. Günlük basında da bu haber yer almış.
Kabaca internetten araştırarak elde ettiğim haberimiz şöyle:
“Göğüs kanserinin en önemli nedenlerinden birinin aralıksız takılan sutyen olduğu belirtildi. New York’ta bulunan Ulusal Sağlık ve Uzun Yaşam Kaynağı Merkezi, 4 bin 700 kadın üzerinde yaptığı araştırmada, aralıksız sutyen takan kadınların, göğüs kanserinin en sık görüldüğü kesimi oluşturduğunu ortaya çıkardı.
Sutyen kullanmayanlarda oran düşük
Sutyen kullanmayan kadınlarda kanser oranının çok düşük olduğunu belirleyen uzmanlar, kadınları günde 12 saatten fazla sutyen takmamaları konusunda uyardı. Doktor Beverly Smith, düzenli masajın göğüslere kan akışını artıracağını, böylece sutyenlerin göğüs üzerindeki olumsuz etkisinin azalacağını söyledi.”
Ancaaaaak… Şimdi bu haberi biraz ayıklayalım:
1. Beverly Smith doktor değildir. Kadın sağlığı konusunda araştırma yapan bir akademisyen ve yazardır.
2. Beverly Smith’in yazdıklarında kaynak aldığı kitap “Dressed to Kill” adında bir kitaptır.
3. Kitap, evli olan Sydney Ross Singer ve Soma Grismaijer çifti tarafından yazılmıştır. Bu çift kendini “uygulamalı medikal antropoloji” uzmanı olarak tanımlamaktadırlar. Kendi kurdukları enstitü aracılığıyla kitaplarını yayınlamaktadırlar.
4. “Dressed to Kill” adlı kitapta detaylarını verdikleri 4700 kadın üzerinde yapılan araştırmanın sonuçları metodoloji yanlışları, kanıt yetersizliği ve açıklama yetersizliği sebebiyle Amerika Ulusal Kanser Enstitüsü, Amerika Kanser Birliği ve Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü tarafından yalanlanmıştır.
Ayrıca bu sağlık kuruluşlarından bazıları ve diğer bazı sağlık kuruluşları kendi çalışmalarında sütyen ve göğüs kanseri arasında bir ilişki olmadığını saptamışlardır.
Kısacası, tüm dünyada bazı basın yayın organları, bu gibi ilişkilerin kökenine bakmadan ilginç gelebilecek haberleri, insanları yanlış yönlendirmek pahasına yayınlamaktadırlar.
“Doktor”, “New York’ta bulunan Ulusal Sağlık ve Uzun Yaşam Kaynağı Merkezi” gibi doğruluğu ve niteliği tartışılır ciddi ifadeleri barındıran bu haber, onu okuyanları bilimmiş ya da bilimselmiş gibi görünen bu bilgilerin kucağında tehlikeye atmaktadır. Bu merkezin bilimsel olarak akredite olup olmadığını bilmiyoruz. Beverly Smith belki doktorasını yapmıştır ama tıp doktoru mu, sağlıkçı mı, onu bilmiyoruz… Bu tip merkezler çoğu zaman bir şirket ya da dernek olmaktan öteye gidemiyor.
Neyse… Sütyen takıp takmamak insanı tehlikeye itmez ama Kasım ayının ilk haftasında zayıflamak için sirke diyeti yaparken hayatını kaybeden Mustafa Savgın’ı hatırlayın! Bu gibi sözdebilim hurafeleri can alacak boyuta gelebilir.
İyi bir hafta dileklerimle.
http://www.gazeteport.com.tr/yazar/24/tevfik_uyar/1734/sutyenle_uyumak_ya_da_uyumamak
Bir yanıt yazın