Ezelden beridir böceklerin tüketiliyor olmasının besin piramidi açısından avantajı bilim adamlarınca dile getiriliyordu ancak kırmızı et fiyatlarının artması ile bugün konu bir çözüm olarak ortaya atılmaya başlandı.
Evet, maalesef böyle gidersek fazla değil yirmi yıl içerisinde afiyetle böcek yiyor olacağız. Sebebi ise çok zengin ve verimli bir besin kaynağı olmaları.
Böcekler protein açısından zengin bir besin kaynağı olmasının yanısıra, ihtiyaç duyduğumuz diğer organik ve inorganik maddeler açısından da bolluk sağladığından -her ne kadar iğrenç gelse de- yerinde bir öneridir.
Termitler çok zengin bir demir kaynağı, cırcır böcekleri ise neredeyse kalsiyum madenidir. Sadece yüz gram ipek böceği larvası günlük bakır, çinko, demir, tiamin ve riboflavin ihtiyacını giderirken, ilave bir kaç böcekle doğadan alınabilecek tüm amino asit ihtiyacı da karşılanmış olur.
Verim açısından da böceklerin inanılmaz bir üstünlüğü var. Bir dana yediklerinin %10’unu yapısına katıyorken, böceklerde bu oran %45’lere çıkıyor. Bu da böceğe dayalı bir diyete dönüldüğünde kaynakların 3 kat geç tükenmesi ya da böceklerin çok hızlı üredikleri hesaba katıldığında uygun bir çevrim sağlandığında neredeyse hiç tükenmemesi demek.
Yani bir dana doğadan 1000 kcal’lık ot yediğinde, bunun %10’u, yani 100 kcal’ini değer olarak bünyesine katacaktır. Biz de o danayı yediğimiz zaman 1000 kcal’lik ottan ancak 100 kcal’lık enerji, onun da %10’unu bünyemize katıyorsak, 10 kcal’lık değer elde etmiş oluruz. Aynı otları böcek yese idi ve biz de böcekleri yese idik: 1000 kcal * %40 = 400 kcal enerji, 40 kcal değer elde ederdik. Aynı otla dört kat değer elde etmek böcek yemekle mümkün.
Hal durum böyle olunca kıtlıkla böcek tüketiminin paralel bir şekilde ilerleyebileceğini şimdiden ön görebiliriz.
Bir yanıt yazın