Argoda bir laf vardır, “sana bir vuracağım, yarısı boşa gidecek…” diye.
Burada anlatılmak istenen herhalde bir anlamda yumruktan tasarruftur. İlla ki boks ile tasarruf arasında bağlantı arayacaksanız eğer bu deyim yeter. (Hani, bu bağlantı böyle herhangi bir an başımızda gelip de aranacak bir şey değildir de, ola ki Kelimatör yarışmasında yarışmacı olursunuz ve dolaylı soru olarak karşınıza çıkıverir…)
3-9 Ekim tarihleri arasında Polonya’nın Wladyslawowo kentinde gerçekleşen Avrupa Genç ve Yıldız Bayanlar Boks Şampiyonası’na sporcularımızın otobüsle 38 saatte gönderildiğini geçen hafta duyduğumuzdan beri yeni bir bağlantımız daha var artık: Boks Federasyonu.
-Allah’tan- 10 adet madalya ile dönerek Avrupa’da ülkemizi en iyi şekilde temsil eden sporcularımızı otobüsle gönderme gerekçesini de Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç açıklamış: “40 kişilik kafile ile bu şampiyonaya katıldık. Uçak parası 28 bin Euro tutuyordu. Biz bu nedenle sporcularımızı 6 bin Euro’ya otobüsle gönderdik. Biz devletin parasını harcayan federasyonlarız. Ekonomik olarak otobüs daha uygundu ve bu yolu seçtik. Bu devlet hepimizin devleti. Para, bu milletin parası. Uçak parası ortada, otobüs parası ortada. Tasarruf olsun diye bu yolu seçtik. 28 bin ile 6 bin Euro arasındaki fark ortadadır.”
Sporcularımızı toplamda 38 saat kara yolculuğuna göndermenin sebebi olarak yapılan bu açıklamayı direkt olarak kabul edebilirsiniz. Ya da biraz kuşkucu davranarak, en azından bir fikir sahibi olmak için doğrulayabilirsiniz de… Ben doğrulama yolunu seçtim:
Örneğin 40 kişilik kafileyi bir uçağa bindireyim dedim,
THY ile 26 Aralık 2012’de gönderdim, 4 Ocak 2012’de de döndürdüm. Tüm vergiler dahil gidiş dönüş 23933 TL tuttu. Hemen hemen 10 bin 500 avro yani. Yine THY ile 28 Ocak 2012’de gönderdim ve 4 Şubat 2012’de de döndürdüm, aynı fiyat çıktı.
Tabi THY web sitesi azami 7 yolcu için hesap yapmaya müsaade ediyor. Belki 40’a çıkılmaya kalkınca fiyat kademeli olarak artıyordur, ama THY’nin 10 kişi ve fazlasını grup kabul ederek indirim yapmaya yönelik prosedürleri bulunuyor. İstense herhalde 10 bin avroya denk getirilebilir gibi görünüyor. Milli sporcu kafilesi olduğundan alınabilecek ilave indirimler varsa onları bilmiyorum bile. İlla THY olacak değil. Zürih ya da Frankfurt aktarmalı gidip dönmek üzere Swissair ya da LCC’leri içerecek bir çözüm aradım ve onu da otobüs fiyatına buldum: 6 bin 500 avro.
Bu turnuvanın hangi tarihlerde nerede yapılacağı aylar öncesinden bellidir herhalde, böylelikle 1-2 ay öncesinden bu kafile için gereken biletleri iyi bir fiyata almak mümkün olsa gerek. Ben yine de “belki ben tarih değişimlerinden dolayı hata yapıyorumdur ve Ekim’de daha pahalıdır” diyerek önümüzdeki yılın aynı tarihlerine bakayım dedim, fiyat yine aynı çıktı.
Yetinmedim. Bir de böyle bir durumda acil hareket etmek zorunda kalayım dedim: Aynı biletleri önümüzdeki hafta için almaya kalktığımda 55 bin TL’yi aşıyor. Hımmm… Demek ki almakta geç kalınca fiyatlar 20 bin avroyu buluyormuş. 40 kişiyi düşünüp kademeli artışı hesaba katarsak 28 bini bulur, doğrudur.
Acep diyorum, bu 40 kişinin kim olacağından turnuvaya kimin katılacağına kadar büyük bir muamma vardı da bu bilet son dakikaya mı kaldı diyorum?
(Bu arada ben olsam “sporcularımızın direncini arttırmak için onları olumsuz koşullarda 38 saatlik antrenmana tabi tuttuk” derdim.)
NOT: Bildiğiniz üzere edebiyata, bilhassa bilimkurgu edebiyatına ilgim var. Sevinçle paylaşmak isterim: Her yıl düzenlenen ve Türkiye’nin en uzun soluklu bilimkurgu öykü yarışması olan Türkiye Bilişim Derneği Bilimkurgu Öykü Yarışması’nın 2012’de gerçekleşen 14’ncüsünün sonuçları 9 Kasım’da açıklandı. Yarışmaya gönderdiğim “Son Mektup” adlı eserim ikinciliğe layık görüldü.
Bir yanıt yazın