Bugün sevdiğim bir ağabeyim bulunduğum standı ziyaret etti. Standımızda da çocuğu ile gelen başka bir arkadaşı daha vardı. Çocuğa fuarın ne kadar önemli olduğunu anlatmak için şöyle dedi:
“Bak düşün. Bu fuar 2 yılda bir oluyor. Bugün bitecek ve iki yıl boyunca böyle bir şey olmayacak…”
Söylediği cümle oldukça fantastik geldi bana. Sanki bir gök olayından bahsediyor gibi: Güneş tutulması, Jüpiter ile Mars kavuşumu gibi… Çocukların hayatlarına
Bir çok açıdan bakıldığında fuarlar yapıldıkları sektörler için yukarıda saydığım kavuşumlar / tutulumlar kadar mühimdir.
En basitinden, her fuarda görmesem yoğunluktan unutacağım ya da kendimi unutturacağım pek çok dosta ya da sektörümüzün değerli temsilcilerinden birine rastlıyorum. Pek çok firma kendilerini tedarikçi ya da müşterilerine teşhir ediyor… Bunlar bilinen ve görünen faydalar.
Görünmeyen, arka planda kalmış bir faydası daha var ki, bu faydanın muhattapları çocuklar. Havacılık fuarları sektör çalışanları için ticari bir faaliyet olsa da çocuklar için çok farklı bir Dünya.
Batı Apronu’ndaki güvenlik uygulamaları ile çocuklarını işyerlerine getiremeyen pek çok dostumu çocuklarıyla birlikte gördüm: Nasıl bir iş yaptıklarını göstermek, uçakları ve aprondaki o havayı solutmak için ne kadar da heveslilerdi. Fuarın her gününde ama her günün gelen çocuklar vardı ki, anne ve babalarının nasıl bir Dünya içerisinde çalıştıklarını heyecanla merak ettiklerini buradan bile anlamak mümkündü: Bir dakika dahi sıkıldıklarını düşünmedim. (Çocuklar o uç heyecanlarıyla akıllara daha çok gelse de bence eşler de aynı eğlenceden paylarını aldılar.)
Çocukların meraklarının görsel olarak somutlaşması çok mühim. Öğrenmede ve heves duymada görmenin, hayallerin somutlaşmasının büyük önemi var. Mekaniğin babası Newton’un çocukken iş makinalarını izlediğini –ve bir süre sonra kendi kendine bunların modellerini yaptığını-, çağını aşan Einstein’in ise çocukluğunda matematiksel bazi ifadelerin doğadaki dışavurumunu keşfederek bundan heyecan duyduğunu akıllardan çıkarmamak gerek. Bu örnekler çeşitlendirilebilir.
Hakikaten de değerli ağabeyimin dediği gibi: Bu fuar iki yılda bir oluyor. Bu önemli. Sonra orada sergilenen şeylere bir defa daha dokunmak, birebir soru sorarak öğrenmek mümkün olmayabilir.
Fuar hakkında
Bu köşenin yazarı olarak naçizane birkaç cümle de organizasyon ve organizasyona katılan firmalar hakkında söylemek adettendir şimdi.
Geçtiğimiz yıllardaki otopark problemini halletmeleri büyük kolaylık olmuş. Demek ki geçmiş hatalardan ders çıkarılabiliyor, ancak dileğimiz bu yıl gerçekleşen havalandırma probleminden de ders çıkarılmasıdır.
Özellikle fuarın ilk gününde içerisi cehennemden farksızdı. Ziyaret ettiğim yabancı menşeili bakım firmasındaki temsilcilerden birisi “Kimse içeride bir şeyler konuşmak istemiyor açıkçası. Burada başka bir ofise görüyoruz” demişti. O böyle söyledikten sonra ziyaretçilere de dikkat ettim: İnsanların standlar önünde geçirdikleri ortalama süre fazlasıyla kısaydı. Herkeste bir acele… Çok ilgi çekici olmadıkça durmak, sohbet etmek, sormak yok. İnsanlar şöyle bir bakıp yürüyor. Bir tanıdık görünce de ayak üstü selam… (Zira alınlardan terler damlıyor.) Herkesin gözü nefes almak için kendini dışarıya atmada.
Zaten dışarısı sergilenen uçaklar sebebiyle daima daha çok ilgi görmüştür. Emirates ve Airbus, insanlara A380’i görme fırsatını ikinci kez tanıdı. Ayrıca Emirates hakkında da pek çok soruya cevap bulma imkanı doğmuş oldu.
İş jetleri tarafına bakınca gözüme çarpan en önemli şey Hawker Beechcraft’ın yaşadığı finansal problemler oldu, çünkü bu durum fuara da yansıdı. Muhtemelen kısılan pazarlama bütçesi sebebiyle zayıf bir katılım gösteren Hawker Beechcraft’ın bu fuarda Hawker 4000 sergilemesini arzu ederdim açıkçası. Türkiye’den Hawker 4000 için ümidi kestiklerini sanıyorum.
Yine de her zamankinden farklı, rutinimizin dışına çıkmış birkaç gün geçirmenin keyfini yaşadık. Nice fuarlara diyelim.
İyi haftalar.
Bir yanıt yazın