Rusya’nın Fransa’dan almak istediği taarruz maksatlı dört adet havuz doklu amfibik çıkarma ve helikopter gemisi, NATO engeline takılabilir.
Mistral satışı için NATO’nun açık ve resmi bir engellemesi yok, ancak NATO çevreleri Fransa üzerinde psikolojik baskı oluşturmaya başladılar bile.
Rusya uzun süredir böyle bir geminiye ihtiyaç duyuyordu ve hatta böyle bir su platformu için genel bir prensibinden dahi vazgeçerek, ilk defa kendisinin üretmediği bir askeri sistemini satın almaya karar vermişti. Bu kapsamda Hollanda, İspanya ve Fransa ile görüştükten sonra geçtiğimiz Mart ayı başında Fransa ile Mistral gemisi üzerinde anlaşmaya varmıştı.
Şimdiyse ABD’li bazı kurumların yapmış olduğu açıklamalar, Fransa gibi bir NATO ülkesinden Rusya’ya gerçekleşecek olan bu ilk önemli gelişmiş askeri teknoloji transferinin gerçekleşmesi halinde Fransa ve NATO ilişkilerinde gedik açılacağı iddiasında ki Fransa daha bir sene kadar önce Türkiye’nin de onayı ile NATO’ya tam üye olarak geri dönmüştü
ABD’nin Dış İlişkiler Komitesi’ndeki Cumhuriyetçilerin Lideri Ileana Ros-Lehtinen ,16 nisanda ABD’nin meclis konularında özelleşmiş olan siyasi gazetesi The Hill’de yazdığı makalede Rusya’nın amfibi hücum kabiliyetlerini arttıran ve komşu ülkeler üzerindeki tehdidini sağlamlaştıran bu satışın NATO ittifakının temeline zarar verdiğini belirtti. Meslektaşlarını eleştiren Cumhuriyetçi, Fransa’nın bu satışla birlikte NATO ittifakını ve transatlantik ilişkilerini riske attığını ifade etti.
Mistral komşularını ürkütüyor
Konuşulmasına başlandığı 2009 Aralık’tan beri satış ile ilgili eleştirilen Fransa artık Rusya’nın Avrupa için tehdit olarak görünmemesi gerektiğini ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi‘ne dayanarak bu gemilerin uzak denizlerde korsan faaliyetlerine yönelik kullanılacağını söylese de Rusya’nın 2008’deki Gürcistan Müdahelesinde bir deniz kuvvetleri komutanının Mistral’i refere ederek sarfettiği sözler Avrupa’yı Fransa’dan farklı düşünmeye itti.
Her şeyden önce Mistral, Rus Komutanı’nın da “Mistral gibi bir gemimiz olsaydı, Gürcistan’ı 40 dakikada yenerdik” sözüyle ifade ettiği gibi Rusya’nın elini fazlasıyla güçlendirecek bir unsur. Bazı uzmanlara göre alınacak gemilerin rakamının dört olması da tesadüf değil.Rus Donanması’nın dört ana filosu var: Bunlar Kuzey, Pasifik, Baltık ve Karadeniz filoları.
Tevekkeli değil, Rusya 30 yıllık gemilerle iyice yaşlanmış olan Karadeniz Filosu için önümüzdeki beş yıl içerisinde dört firkateyn ve dört dizel-elektrik denizaltı tedarik edeceğini açıkladı. Ochakov, Kerch destroyerleri, bir adet deniz altı ve çeşitli destek gemileri ise kal listesine alınıyor. Yeni gemilerin bir kısmı şimdilik belli: İnşa altında olan Amiral Gorshkov firkateyni ve Lada sınıfı Sivastopol dizel denizaltısı.
Batı’nın en modern amfibik gemilerinden biri olan Mistral’den bahsetmek gerekirse:
Güvertesinde konuşlanan 16 adet helikopterin yanısıra 40 adet ana muharebe tankı ya da 13 ana muharebe tankının da aralarında yer aldığı 70 adet zırhlı araç, 4 amfibi çıkarma botu ve 450 tam teçhizatlı askeri taşıyabiliyor. 16 adet helikopterse on ton sınıfında. Zira 2009 yılının kasım ayında üç günlük bir resmi ziyaret kapsamında St. Petersburg’a giden Mistral gemisine Ka-50’nin geliştirilmiş sürümü olan ve üretimi halen devam eden 10.8 tonluk Kamov Ka-52 tipi taarruz helikopterleri ile başarılı testler gerçekleştirildi. Mistral gemisi, çıkarma ve taarruz kabiliyetlerinin yanısıra, öz savunma maksatlı 2 x Simbad hava savunma füzesi, iki adet 30 mm Breda-Mauser topu ve dört adet 12.7 mm’lik makineli tüfeklerini de içeriyor. 21 300 tonluk Mistral gemilerinden halen Fransız donanmasında iki adedi görev yapıyor.Gemi bu yönüyle öncelikle Rusya’nın gergin olduğu Litvanya, Estonya ve Letonya gibi Baltık Devletleri‘nden oluşan komşuları yanında bilhassa ihtilafta olduğu Kafkas ülkesi Gürcistan’ı ürkütüyor.
ABD ile çeşitli konularda ittifak yapan bu devletlerin yanısıra ABD ile pararlel düşünen Avrupa devletleri ve ABD de Rusya’nın elinde bu tarz bir amfibik platformun olmasından endişe duyuyor. Atlanılmaması gereken bir ayrıntı daha var: Nitekim bu da Fransız deniz savunma endüstrisinin Rusya ile mevcut iyi ilişkiler içinde olması.
Fransız Thales firması Rus Tankları ve uçakları için zaten çeşitli ürünler tedarik ediyor. 2006 yılında Fransız DCN ve Rusya arasında imzalanmış bir protokol de mevcut. Bu protokol Rus Hükümeti ve DCN’nin ArGe çalışmaları gerçekleştirerek teknik, endsütriyel ve çeşitli ticari ortaklıklarda bulunmalarını öngörüyor.
DCN’nin Mistral’in üreticisi olduğu düşünülürse konu çok da yeni sayılmaz, üstelik henüz rakamı açıklanmayan ancak Rus kaynaklarının yalanlamış olduğu bir hakkında “1 milyar dolar” olduğu söylentisi yayılan bu satışla birlikte bu ortaklığın daha da fazla ilerlemesi sözkonusu.
Rusya neden Mistral’i tercih etti?
SavunmaSanayi.NET yazarlarından Cem Devrim Yaylalı’nın 2009 yılı sonunda yaptığı analize göre Rusya’nın Mistral’i tercih etmesinin askeri, politik ve endüstriyel olmak üzere farklı farklı sebepleri bulunuyor.
Askeri: Putin, dokuz sene önce Rusya Federasyonu‘na Devlet Başkanı seçildikten sonra, ülkedeki Yeltsin yıllarının getirdiği küçülme ve çöküşün ardından, silahlı kuvvetlerde tekrar toparlanma sürecini başlattı. Ancak bu sürece rağmen Rus Silahlı Kuvvetleri’nin tamamlaması gereken büyük eksiklikler de halen mevcut.Bunlardan bir tanesi de Rus Deniz Kuvvetleri‘nin stratejik güç aktarım yetenekleri. Rus Karadeniz Filosu 2008 yılındaki sekiz günlük Rusya – Gürcistan savaşında Gürcü Deniz Kuvvetleri‘ni başarı ile bertaraf etti etmesine ancak Rusya’nın kontrolündeki Abazya bölgesine denizden Rus askerlerinin ulaştırılarak intikal ettirlmesi uzun ve zahmetli bir yolculuk sonunda gerçekleşti. Ayrıca bu operasyon için filonun elinde bulunan bütün büyük ve yaşlı amfibik çıkarma gemileri kullanıldı. Ancak Rusya’nın amfibik filosu daha uzun menzilli askeri operasyonları desteklemeye yetecek yetenek imkanlara henüz sahip değil.
Politik: Deniz piyadeleri, zırhlı bir destek birliği ve çeşitli helikopterleri taşıyacak bir amfibik geminin yapacağı ve güzelce kamuoyuna pazarlanacak seferlerin politik açıdan da Rusya’nın gücünü artıracağı bariz. Ayrıca eskiden Sovyetler Birliği’nin bir parçası olup bugün bağımsızlıklarını kazanmış Baltık- ve Kafkas cumhuriyetleri için de sorun çıkaracak olanlara karşı politik ve askeri gözdağı verilmesi, dolayısıyla caydırıcılık açısından amfibik gemiler çok ideal bir araç.Gürcistan ve Estonya’nın Rusya’nın Mistral sınıfı amfibi gemiler alma planına açık bir şekilde karşı çıkmış olmaları böyle gemilerin sahip oldukları caydırıcılığın açık bir göstergesidir.
Endüstriyel: Sovyetler Birliği’nin dağılmasından beri Rus tersaneleri ve gemi inşaa endüstrisi ciddi bir küçülme yaşadı. Soğuk Savaş’ın bitiminden bu güne kadar Rus tersaneleri bir adet Borey sınıfı balistik füze denizaltısı, bir adet Lada sınıfı dizel-elektrik denizaltısı, bir adet Gepard sınıfı firkateyn, bir adet Steregushchiy sınıfı firkateyn ve bir adet Buyan sınıfı hücumbot dışında yeni dizayn geliştirememiş ve üretememişlerdir.Rus gemi inşaa endüstrisinin atrofiye olması Rus Deniz Kuvvetleri‘nin ihtiyaç duymakta olduğu modern suüstü ve sualtı platformlarının geliştirilmesi ve üretilmesini yavaşlatılmış ve hatta neredeyse durdurulmuştur. Bu gerçek Rus siyasetçilerini ve askerlerini gemi dizaynı ve imalatı için başka ülkelere yönelmeye mecbur bırakmıştır. Ayrıca Rus Deniz Kuvvetleri‘nin Alman Tip 212 sınıfı denizaltılar ile ilgilenmekte olduğuna dair de bazı iddialar bulunmaktadır. Rus Deniz Kuvvetleri‘nin kendini Soğuk Savaş döneminde olduğu gibi uluslarası bir güç olarak kanıtlayabilmesi için deniz üzerinden güç aktarımı yapabilmesi gerekmektedir. Bunun için en uygun araç büyük amfibik gemilerdir. Rus gemi inşaa sanayii Rusya’nın bu ihtiyacını ülke içi olanaklarla karşılaması için en azından bir on seneye ihtiyaç duymaktadır. Oysa Rusya’nın politik ve askeri olarak bu kadar bekleyecek vakti yok.
Satışın gerçekleşmeme ihtimali
Nacizane düşüncelerime göre ok yaydan çıktı. Fransız hükümeti, Fransız sermayesinin “sat, kim olursa olsun sat” baskısına dayanamıyor. Brezilya ile yaptığı görüşmelerden henüz sonuç alamayan, Rafale ile istediği noktaya erişemeyen –ve hatta yenilgiyi artık kabul eden-, en son Airbus’ın ABD’deki tanker ihalesinden de çekilmesiyle hava savunma sanayii alanında ciddi bir hezimet yaşayan Fransa’nın deniz savunma sanayii endüstrisini ayakta tutmaya ihtiyacı var. Ancak yukarıda da ifade ettiğimiz “her filoya bir Mistral” durumunun bozulması sıradaki olumsuz etap olabilir.
Fransa’nın NATO ülkeleri ile yaşayacağı ciddi bir ihtilaf sonrasında Fransa ile Rusya’nın sipariş rakamı üzerinde bir değişikliğe gitmesi de beklenebilecek sonuçlar arasında, çünkü Fransa’nın bu seferki sıkıntısı Kaddafi ile yaşadığına pek benzemiyor gibi görünüyor.
Tevfik Uyar
SSNET Genel Yayın Yönetmeni
Bir yanıt yazın