ABD Boeing’i kayırdı mı?

yazar:

kategori:

En sonunda EADS-Northrop ikilisi ABD’nin tanker uçağı ihalesinden çekildiler. Fransa ve Almanya ABD’yi kayırmacılık ile suçluyor. Yaşananlar Boeing’in zaferi mi, yoksa EADS’nin kaybı mı?

İki seçenek de aynı anlama geliyor gibi görünebilir.

Ancak bir tarafta çırpınan, kamuoyunu harekete geçirmeye çalışan, binbir türlü siyasi kulis ve propogandalarla sonuçlanmış bir ihaledeki kararı bozdurduktan sonra ileri sürülen tüm bahaneleri tek tek yok eden Boeing var.

Diğer yandan “ihaleden çekildikten sonra” arka çıkılan ama ihale sürecinde Avrupa’dan pek de destek göremeyen, A400M, Power8 derken kendi iç politika ve projeleriyle uğraşan EADS var.

35 Milyar Dolarlık rakamıyla dudak uçuklatan ihalenin kolaylıkla Avrupa’ya yar edilmeyeceği tahmin edilmeliydi. İhale sonuçlandığında bizler de tahmin edememiştik. Ancak 2008’in yaz aylarında ihale iptal edilince, Boeing’in başarılı kampanyalarına ABD’nin yeni hükümetinin karşı koyamayacağı az çok seziliyordu.

Şu an Fransa ve Almanya tepkili. Zira durumun kayırmacılığın çok ciddi bir örneği olduğunu söylüyorlar (Zaman zaman Boeing ve Airbus konusunda alevlenen korumacılık/kayırmacılık tartışmalarının küresel ve serbest rekabet fikrinin beşikleri olan bu ülkelerden gelmesi ironik elbet..). 2009 yılı Aralık ayında, EADS’nin konuyla ilgili ABD’deki ortağı Northrop Grumman, ihale şartlarında Boeing lehinde değişiklikler olabileceği ve sayede ihalenin Boeing’e kazandırılabileceği konusunda açıklama yapmış, ABD Savunma Bakanlığı’na üstü kapalı bir şantaj yapmıştı.

Ve nihayet söylenen de oldu: Northrop Grumman, dolayısıyla EADS, 24 Şubat 2010’da ABD’nin şartnameyi değiştirmesi üzerine, yeni şartnamenin Boeing lehinde olduğu gerekçesiyle ihaleden çekildi.

İhalede neler oldu?

Öncelikle konuya yabancı olanlar ya da detayları kaçıranlar için küçük bir özet verelim:

2008 yılı Şubat ayında 179 uçaklık 35 Milyar $ değerindeki dev tanker uçağı ihalesini A330 modeliyle giren EADS ve ABD’li ortağı Northrop Grumman kesin olarak kazandı. Hızlı bir şekilde karşı propogandaya başlayan Boeing’e karşılık, 2008 yılı Mart ayı başında zaferin tadını çıkaran EADS ve Northrop, ABD sınırları içerisinde yatırım kararlarını açıklayarak projenin ABD adına faydalı olacağına dair kamuoyu ikna çalışmalarına başladı.

Bu sırada kongrede muhaliflerin sesleri yükseldi ve projenin EADS’e verilmesiyle ABD’nin ne kazanacağı hususunda soru önergesi verildi. Aynı sıralarda Boeing, hükümetten niçin kendilerinin tercih edilmedikleriyle ilgili resmi bir açıklama istedi. Mart ortasında Boeing, kendi modeli 767 ile A330’un fizibilitelerini karşılaştırarak EADS’in çözümünün ABD için uzun vadede daha maliyetli olduğunu gösteren bir rapor yayınladı. Üstüne üstlük Boeing, www.americasnewtanker.com (Amerika’nın yeni tankeri) adı altında bir web sitesi dahi organize ederek “Amerikan Vergi Mükelleflerini” hassas olmaya çağırdı, internet üzerinen propoganda yapmaya başladı. Süren propogandalar ve kongredeki hararetli tartışmalardan sonra 6 Temmuz 2008 tarihinde ihale iptal edilerek, değerlendirmenin yeniden yapılmasına karar verildi.

Boeing yolsuzluktan kaybetmişti…

İlk olarak o dönemde Boeing gibi dev bir uçak üreticisi ve savunma devinin ihaleyi nasıl olup da –her ne kadar EADS ile müşterek yatırımda bulunsa da- Northrop Grumman gibi nispeten daha küçük ve tecrübesiz, daha da önemlisi kongre üzerinde etkisiz bir şirkete kaptırmış olduğu sorgulanacak olursa karşımıza iki Boeing yetkilisinin demir parmaklıklar arkasına girmesine sebep olan, 2004 yılında patlak veren ve 100 adet Boeing 767 tipi tanker uçak kiralama programı çıkar. ABD Hava Kuvvetleri’nin “Dragon Lady” (Ejderha Kadın) lakaplı “satın alıcısı” Darleen Druyun’un Boeing ile imzaladığı 23,5 milyar dolarlık sözleşmenin soruşturmaya tabi tutulması ve soruşturma kapsamında Druyun’un E-posta adreslerinin kontrol edilmesi üzerine bu fahiş fiyatın Druyun ve Boeing yetkililerinin danışıklı dövüşü sonrasında belirlendiği ortaya çıkmıştı.

Bu programın başarısızlığa uğramasını mütakip belirlenen 179 uçaklık bu son ihalede Boeing’e şans verilmesi ya da Boeing’in siyasi kulis yapabilmesi, henüz 3 sene önce gerçekleşen bu yolsuzluk sebebiyle pek de mümkün değildi. Zira o dönem sivil proje 787 Dreamliner’daki problemler, A380 ile olan rekabetinde geriye düşme ve tüm bunlar sonucunda Boeing’in finsansal gücünde meydana gelen sarsıntılar, Boeing’in proje için yapabileceği her şeyi yapmasına engel oldu.

Diğer yandan 75 yıldır ABD Hava Kuvvetleri’nin tanker uçakları tedarikçisi olan Boeing, artık miyadını doldurmuş olan Boeing 767’den daha başkasını önermiyordu. Airbus’ın A330-200’leri, Northrop’un da teknoloji liderliğiyle birleşerek, ABD’de çok daha teknolojik ve yeni bir opsiyon olarak gelmişti.

(O dönem Boeing’in yeni tanker uçağı adayının 787 Dreamliner olduğu, ancak projedeki gecikmeler dolayısıyla ihaleye Türk Hava Kuvvetleri’nin de şu an kullanıyor olduğu mevcut KC-135’ler ile girdiği söyleniyordu. Bugün Boeing, söz konusu ihaleye ikinci bir seçenek olarak Boeing 777 modelini sunmaktadır.)

Sezar’ın hakkı Sezar’a

Olayların arka planında daha başka neler olduğunu bilmesem de; ihaleyi zaten kazanmış olan EADS / Northrop ikilisinin böyle bir darbeye olan haklı tepkilerini anlıyorum. İhale şartlarının Boeing’in kazanabileceği yönünde değiştirildiği iddialarına hak vermemek mümkün değil.

Ancak Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım. Bu dönemde Boeing, eşi bulunmaz bir propoganda örneği sergilemiş, eşi bulunmaz bir kamuoyu yaratma girişiminde bulunmuş ve ciddi çalışmalarla ihaleyi iptal ettirmeyi başarabilmiştir. İhale iptalinden sonra yaptığı hızlı çalışmalarla da eski olduğu gerekçesiyle eleştirilen 767’ye alternatif üretebilmiş ve çok iyi stratejik hamleler yaparak ibreleri kendi yönüne çevirebilmiştir.

İyi haftalar.

Tevfik Uyar
Genel Yayın Yönetmeni


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir