Dünya’nın herhangi bir yerinde bir uçak kazası olduğunda tüm dünyanın dikkat kesildiğini, yeri geldiğinde başka herhangi bir felaketten çok daha fazla ilgi topladığını hepiniz biliyorsunuz. Dünya’nın bilmediğimiz uzak bir köşesinde şiddetli bir deprem olduğunda bile çoğumuz ilgilenmezken, yine dünyanın herhangi bir yerinde bir uçak kazası olduğunda kanallar son dakika haberi olarak veriyor, yorumcular kazanın sebepleri ve sonuçları hakkında görüş bildiriyorlar.
Bu sebeple “uçak kaçırmak”, sesini dünyaya duyurmak isteyen iyi ya da kötü niyetli insanlar için oldukça etkili bir eylem haline geliyor.
Ve yine bu sebeple zaman zaman uçak kaçırma olaylarıyla karşılaşmamızın siyasi olaylarla bir paralelliği vardır. Rusya-Çeçenistan, ABD Küba ve yine benzer gerginlikler uçak kaçırma eylemleri yaratmıştır. Nitekim dünkü uçak kaçırma eylemi de Çin’in Urumçi bölgesinde gerçekleşen olayların bir yansıması olarak düşünülmektedir. Dünya’nın yeni miladı 11 Eylül terör saldırısı da kayıtlara uçak kaçırma eylemi olarak geçmiştir.
Uçak kaçırma olaylarının bir kısmı direkt olarak terör eylemi olarak gerçekleştirilmiş, uçak patlayıcılarla infilak ettirilerek yolcular katledilmiştir. Kalan kısmı ise fidye amaçlı ya da siyasi mesaj verme kaygılı gerçekleştiğinden, uçaklara ve yolculara zarar verilmemiştir. Ancak infilak haricinde gerçekleşen uçak kaçırma eylemlerinden sadece birisi başarıyla gerçekleşmiştir. Biraz daha detaylı bilgiyi yazının devamındaki notlar kısmında verdim.
Bugün havalimanlarında bulunan gelişmiş güvenlik teknolojileri sayesinde, uçak kaçırma eylemleri oldukça düşük seviyelere inmiştir. Son gerçekleşen uçak kaçırma eylemlerinin çok büyük bir kısmı olmayan silah ve boş tehditlerle, ya da maket silah benzerleriyle gerçekleştirilmiştir. Prosedür gereği, herhangi birisi üzerinde bomba olduğunu iddia ederse bu dikkate alınmak zorundadır.
Yeri gelmişken siz okurlarıma uçak kaçırma eylemleri hakkında küçük, kısa ancak ilginç bilgiler vermek istiyorum:
Uçak kaçırma eyleminin İngilizcesi “Hijacking”’tir. Bunun böyle adlandırılmasının sebebi, kayıtlara geçen uçak kazalarından birisinde, korsanın kokpite girip, pilota selam vermek amacıyla ingilizce’de selam anlamına gelen “Hi” ve pilotun adını (Jack) kullanmasıdır. Yani: “Hi jack!”
Tarihteki ilk uçak kaçırma eylemi 1931 yılının Şubat ayında Peru’da gerçekleşmiştir. Ford Trimotor adlı uçakla gerçekleştirilen eylemde Peru devrimcileri rol almıştır.
Tarihteki tek başarılı uçak kaçırma eylemi, 24 Kasım 1971 tarihinde Amerika’da gerçekleşmiştir. Cooper adlı korsan, uçağın arka kapısından paraşütle atlamış ve aldığı parayla birlikte kayıplara karışmıştır. Adamın ölüp ölmediği bilinmiyor ancak artık uçak seyir halindeyken kapının açılmaması için kapılara eklenmiş pime korsanın adı verilmiş: Cooper pimi. Daha sonra kendisinin taklit etmek isteyenler olmuş ama başaramamışlardır.
Uçak kaçırma eylemlerinin en sık gerçekleştiği tarih aralığı 1968 ve 1977 arasıdır. Bu tarihler arasında toplamda tam 414 uçak kaçırma eylemi gerçekleşmiştir.
Türkiye tarihinde ise toplamda 18 uçak kaçırma eylemi gerçekleşmiştir. Bunlardan dördü 2003, 2006, 2007 ve 2007 yıllarında olmak üzere, 2000li yıllarda gerçekleşmiştir. Sonuncusu ise bir Filistinli, bir Türk vatandaşı olmak üzere iki kişi tarafından gerçekleştirilirken, diğerleri Türk vatandaşları tarafından gerçekleştirilmiştir.
Uçak kaçırma eylemlerinin sıklaştığı tarihlerde, 1968 yılında, ABD’deki uçaklarda bir polis bulundurmak yasal hale gelmiştir. Bu polislere Skymarshall ya da Airmarshall denir. Skymarshall’ler uçaklarda güvenliğin sağlandığı 90’lı yıllarda terk edilmiştir ancak 11 Eylül sonrasında ABD’de isteyen operatörlerin skymarshal bulundurmasına onay gelmiştir. 1985 yılında Mısır Havayolları’nda bir hava polisi, teröristleri uçakta vurarak etkisiz hale getirmiştir. Son sky marshal vakası, 2005 yılında Miami havayolları’na ait uçakta gerçekleşmiş, bir terörist iki hava polisi tarafından vurularak etkisiz hale getirilmiştir.
Eylemsiz uçuşlar dileğiyle…
Bir yanıt yazın