Aslında bir günün bir kaç saat daha arttırılması için yapılacak iki şey var;
1. Önce çalışma bakanlığına dilekçe vermek;
2. Sonra Dünya’nın daha yavaş dönmesi için dua etmek;
Ya da NASA’ya bu işi çözmesi için BM’den ya da uluslararası çalışma örgütünden bütçe aktarmak…
Belki herkes aşık olsa ve sevgilisinden uzak olsa zaman herkes için yavaş geçeceği için bu dilek de bir şekilde gerçekleşmiş olur, ama anlamı kalmaz. O zaman çalışma hayatı durur ve paradoks gerçekleşir. Çalışmaların bir güne sığması için uzatmak istemiştik zaten günleri.
İnsanın ömrünü uzatacak genetik çalışmalar yerine insanın uyumasını engelleyecek ya da uyuma süresini kısaltacak vücuda entegre yedek enerji pilleri (VEYEP) geliştirilse daha iyi. Günün ortalama üçte birinde uyuyorsak günde 8 saat yapar. Ortalama 72 yaş yaşayacak birisi için 24 sene. Oysa günün ortalama 6’da birinde uyusa idik (4 saat), 72 yaş yaşayacak birisi için 12 sene yapardı. Kalan 12 sene 72’ye eklenirse, ömür 84 yıla çıkıyor.
Ömür takvimlerden koparılan süre midir? Elbette hayır.
Herkes daha az uyusa daha çok çalışsa idi, bilimsel gelişmeler hızlanır, inşaatlar hızlanır, yolculuktan arta kalan vakit artar, aşka ayrılacak ömür artar, artar, artar… Sevgilinizle yapraklı yolda yürüdüğü sonbahar sayısı hariç…
Yine de göreceli olarak 84 yıllık bir yaşam sürülmüş olurdu.
Sonuçlarını bilmem ama, her gün bir iki saat kadar fazladan zamana ihtiyacım var.
Bir yanıt yazın